En çok sorulan sorulardan birisi de, lazerle epilasyonun sağlığa herhangi bir zararının veya yan etkisinin olup olmadığı şeklindedir. Lazerle epilasyon, kişinin cilt yapısına uygun enerji seviyesi kullanılarak doğru bir şekilde uygulanır ve cilt soğutması da yine cilt yapısına uygun bir biçimde yapılırsa yan etki oluşturma riski oldukça azdır.
Bronz kişilerin ciltleri açık tenli kişilerle kıyaslandığında lazer enerjisinin daha yüksek bir miktarını emmektedir. Bu nedenle bronz tenliler için cilt yüzeyinde daha az enerji bırakan Nd:YAG lazerin Alexandrite lazere göre daha uygun bir seçenek olduğu söylenebilir. Ancak epilasyonda hangi lazer tipi kullanılmış olursa olsun, lazer uygulamasından sonraki iki hafta boyunca güneşten sakınılmasında yarar bulunmaktadır. Aksi takdirde alerjik reaksiyonlar ve/veya leke oluşumu gözlenebilir.
Lazer ışınının çok güçlü ve parlak olması nedeniyle lazerle epilasyon uygulaması sırasında özel bir gözlük takılmalıdır. Aksi takdirde lazer ışını gözlerde hasara neden olabilmektedir.
Merak edilen bir diğer konu da lazerle epilasyonun kanserojen etkisinin olup olmadığıdır. Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere farklı tipteki epilasyon lazerleri farklı dalga boylarında çalışmaktadır. Epilasyon lazerlerinin çalıştığı dalga boyları sadece kıl folliküllerinde bulunan melanosit hücreleri tarafından emilmektedir. Melanosit hücrelerinin en yoğun olarak bulunduğu alanlar vücudumuzdaki benlerdir. Bu yüzden herhangi bir kanserojen etki yaratmamak için lazer yapılırken vücuttaki benlerin korunması ve üzerine lazer atışı yapılmaması gerekmektedir.
Lazerle epilasyonun kadın üreme organlarında olumsuz sonuçlara neden olduğuna dair herhangi bir bilimsel bulgu yoktur. Lazerle epilasyonun hamilelik döneminde bebeğe zararlı olabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Ancak yine de hamilelere lazerle epilasyon